3 Şubat 2015 Salı

Masal Derleme 3: NEHİR KIZI KAMİYO



Bir varmış, bir yokmuş…
Çok yüksek bir dağın geniş eteğinde; yan yana, küçük küçük, birbirine komşu köyler varmış. Bu küçük köylerden birinde genç bir marangoz yaşarmış. Bu marangoz köyün meydanındaki atölyesinde; çocuklar için oyuncaklar, büyükler için masalar, sandalyeler, sandıklar yapar ve satarmış. Köyde çok sevilen, etrafı insan dolu bir adammış. Ama akşam olup da köyün biraz dışındaki evine döndüğünde kendini çok yalnız hissedermiş. Bahçesindeki çiçekleri sular, sonra verandasında oturup güneşin batışını izler ve evine girermiş.

Günlerden bir gün; atölyesini kapatıp evine doğru giderken, evine giden patikaya değil, diğerine sapmış ve nehre kadar inmiş. Nehrin kenarında bir taşın üzerine oturmuş, şırıl şırıl akan nehrin içindeki balıkları izlemeye başlamış. Ne kadar zaman geçti, öyle dalmış ne kadardır balıkları izliyor farkında değilken birden duyduğu bir kuş sesi ile kafasını kaldırmış ve nehrin diğer kıyısında duran güzellik karşısında şaşkına dönmüş. Karşısında duran ağaç; ellerini havaya kaldırmış, gökyüzünden aldığı güzelliği köklerinden toprağa aktarır gibi duran, duru yüzlü, ince belli, son derece gizemli bir kadına benziyormuş. Bu büyüleyici güzellik karşısında kendine hâkim olamamış, bir koşu evine gidip malzemelerini almış ve ağacın yanına dönmüş.

Önce ağacı dikkatlice köklerinden ayırmış. Hafif rötuşlarla bedenini ve yüzünü belirginleştirmiş ve belinden hafifçe sarılarak; önce gözlerine, sonra burnuna üfleyerek kadınına can vermiş. Ve demiş ki ona: “Senin adın Kamiyo, Nehir Kızı Kamiyo… “

Marangoz tutmuş kadınının elinden, götürmüş evine. Kamiyo’ya güzel giysiler, takılar, bir mutfak önlüğü ve bir yüzük vermiş. Kamiyo artık evinin kadınıymış…

Bundan sonraki günlerde marangoz gündüz köyde atölyesinde köy halkı ile beraber vakit geçiyor ve akşam evine Kamiyo’nun yanına dönüyormuş. Kamiyo ise her gün evi temizleyip, yemek yapıp, çamaşır yıkayıp, evin düzenini kurarak geçiriyormuş günlerini. Genç marangoz evinde düzeni sağlayan güzel bir kadının olmasından çok memnunmuş.

Kamiyo da kendine can veren genç marangozu çok seviyormuş ama evden çıkmamaktan, sadece evin düzeni ile ilgilenmekten de çok bunalmış. Yine böyle yorgun ve keyifsiz olduğu bir gün; evin önündeki patikadan geçen komşu köyün genç kızlarını ve erkeklerini görmüş. Neşe içinde şakalaşarak köylerine doğru gidiyorlarmış.  Onları gören Kamiyo bir ağaçken etrafında gördüğü farklı yaşamları hatırlamış; piknik yapan, kitap okuyan, oyun oynayan, balık tutan, masal anlatan insanları… Canlı olmak, insan olmak sadece bu evde yaşamaktan ibaret değil diye düşünerek, komşu köyün gençlerine katılıp, komşu köye gitmiş.

Akşam olup da, marangoz evine döndüğünde; temiz, toplu ama karanlık ve boş evle karşılaşınca içi burkulmuş. Aslında eve neşe ile gelmesinin sebebi olan Kamiyo’ya haksızlık ettiğini anlamış. 
Verandaya oturmuş ve güvercinlerini yanına çağırmış. Onlardan komşu köye gidip Kamiyo’nun mutlu olup olmadığına bakmalarını istemiş. Güvercinler hemen komşu köye uçmuşlar, birkaç gün Kamiyo’yu izlemişler ve marangozun yanına geri dönmüşler. Kamiyo orada da mutlu değilmiş. Her gün nehir kıyısına inip, köklerinin olduğu yerde oturup, ağlıyormuş.

Marangoz anlamış Kamiyo’nun mutsuzluğunun nedeninin… Kamiyo özüne dönmek istemekteymiş. Yine gökyüzünden aldığı enerjiyi, güzelliği köklerinden toprağa aktarırken yeşeren yapraklarını, dallarında cıvıldayan kuşları ve kovuklarında saklanan sincapları özlemekteymiş.
Marangoz güvercinlerini tekrar çağırmış yanına ve onlardan Kamiyo’ya verdiği önlüğünü getirmelerini istemiş.

Güvercinler hemen gitmişler Kamiyonun yanına, konmuşlar iki omuzuna:

KAMİYO, KAMİYO,
BİZİ KOCAN GÖNDERDİ
KAMİYO, KAMİYO,
KOCAN BURAYA GELMEMİZİ SÖYLEDİ
KAMİYO, KAMİYO,
ONA ÖNLÜĞÜNÜ GÖTÜRMELİYİZ, ÖNLÜĞÜNÜ.

Kamiyo güvercinlerle göndermiş önlüğünü…

Marangoz daha sonra güvercinleri aracılığı ile yüzüğünü istemiş Kamiyo’nun.

Güvercinler gitmişler Kamiyo’nun yanına, konmuşlar iki omuzuna:

KAMİYO, KAMİYO,
BİZİ KOCAN GÖNDERDİ
KAMİYO, KAMİYO,
KOCAN BURAYA GELMEMİZİ SÖYLEDİ
KAMİYO, KAMİYO,
ONA YÜZÜĞÜNÜ GÖTÜRMELİYİZ, YÜZÜĞÜNÜ.

Kamiyo göndermiş yüzüğünü…

Güvercinler Kamiyo’nun sahip olduğu her şeyi alana dek her gün gitmişler Kamiyo’nun yanına. Her gün sahip olduğu bir şeyi getirmişler genç marangoza. Marangoz en son olarak güvercinlerinden Kamiyo’nun hayatını almalarını istemiş… ve bunu nehrin kıyısında, köklerine yakın bir yerde yapmaları gerektiğini tembihlemiş.

Güvercinler gitmişler Kamiyo’nun yanına, konmuşlar iki omuzuna:

KAMİYO, KAMİYO,
BİZİ KOCAN GÖNDERDİ
KAMİYO, KAMİYO,
KOCAN BURAYA GELMEMİZİ SÖYLEDİ
KAMİYO, KAMİYO,
ONA HAYATINI GÖTÜRMELİYİZ, HAYATINI…

Güvercinler şarkılarını söylerken, bir yandan da Kamiyo’nun gözlerini gagalamaya başlamışlar… Kamiyo’nun bedeni birden bire taşa dönüşmüş. Önce ayakları çökmüş, sonra bacakları… Sonra bedeni ve sonra başı… Kamiyo nehre doğru yuvarlanmaya başlamış ve suya değdiği anda tekrar ağaca dönüşmüş… Kolları gökyüzüne uzanan, yine yüzünde duru gülümsemesi ile ...

Genç marangoz ise; her gün atölyesini kapattıktan sonra nehre, Kamiyo’nun yanına gelir, onunla sohbet eder, dertleşir öyle evine gidermiş. Onun artık mutlu ve kendisi olduğunu bilmek huzur verirmiş marangoza…      

Bir Afrika Masalından Derleyen
Gizem Ardıç
  

4 yorum: